MEHMET ALI UYSAL
source: mehmetaliuysal
1976 Mersin, Turkey
1993-98 Middle East Technical University, Faculty Of Architecture, Department of City and Regional Planning
1998 Elective Sculpture Course as Part-time Instructor, Department of Fine Arts and Music, METU
2003- Research Assistant at METU, Department of Fine Arts and Music
2003-05 Hacettepe University, MFA, Sculpture with the Thesis Study titled “Transformation of the Sensed Space into Artistic Creation”
2006-09 Hacettepe University, Faculty of Fine Arts, PHd with the Thesis Study titled “Playing with Space”
2007–8 Ecole nationale Supérieure d’Dart de Bourges, France, Exchange Program
.
.
.
.
.
source: nesrinesirtgencollection
Mehmet Ali Uysal | Kabuk
Galeri mekanını bir yapıt olarak algılamak; “beyaz küp” olarak algılanan mekanın ideolojisini dönüştürmek için onun yapısına müdahale etmek gerekir. İçerisinde sergilenen yapıtlarla kendi kapalı değerlerini oluşturan bu mekanın kendini bir yapıta dönüştürmek, özel bir statüye sahip bir yapı oluşturmaktan daha anlamlıdır. Aynı zamanda galeri mekanıyla bir hesaplaşma olarak da algılanabilecek bu tavır, zaten kusursuz bir eser algısının zorunlu mekan hissini kırarak, bir yandan onun yapısına müdahale ederken bir yandan da onu dönüştürmek olarak algılanabilir. Kusursuz bir boşluk algısından kendi sürprizlerini yaratan bir mekana dönüşür. Kendini bir yapıt olarak tanımlayarak kutsanmış bir algı olmaktan çok uzlaşmış bir yapıya kavuşur. Bunlar yapılırken mekanın olanakları kendi sürecini belirlemek durumundadır.
Pürüzsüz beyaz duvarları bir galerinin teni olarak algılanabilir. İçine aldığı her yapıtı asilleştirir ve kusursuz bir gösterişe çevirir. Bunu yaparken sonsuzluk hissi yaratan beyaz duvarlarını kullanır. Bu duvarların dokunulmazlığı söz konusudur. En nihayetinde duvarları, teni ve içindeki yapıtlar ise onu mükemmel gösteren makyajına dönüşür ve gösterişli bir teşhir başlatılır. Genellikle galerilere atfedilen bu olumsuzluk üzerine yapılmış birçok çalışma söz konusudur. Bunlar, galeri mekanının kusursuzluk algısını yıkmak için yapılmış çalışmalardır. Burada Mehmet Ali Uysal’ın yöntemi ise onun bu yapısına yeni bir anlam kazandırma çabasıdır. Bir yandan galerinin teni dediğimiz duvarlarını yapıbozumuna uğratırken, bir yandan da o kusursuz yüzeyini deforme eder. Böylece mekanı kutsayan bir yapıyı alt üst ederken, onu bir yapıta dönüştürerek de onore eder.
Bir başka açıdan bakıldığında ise galeri mekanları yaşanmışlık algısını sürekli yok eden bir yapıdadır. Her seferinde kusursuz görünmek adına içindeki yaşanmışlık izleri yok edilir. Bir mekan ve yaşayan bir yer olarak her zaman tertemiz bir dokunulmamışlık hissi yaratan alanlardır. Bu durum ise onu ziyaret eden herkes ile arasında bir mesafeye zorlar. Mehmet Ali Uysal’ın galeri mekanının yaşayan bir alan olduğunu savunması da onun bu özellikleri vurgulamasını gerektirmiştir. Böylece galeri mekanında duvarlara yaptığı müdahalelerle, mekanın yaşamsal niteliğini yeniden ortaya koymaktadır. Her mekan bir organizma gibi kendi yaşamsal alanına döner ve bu durumu görmek onu bir yapıt olarak da algılamakla mümkün olur.
1976 yılında Mersin’de doğan Mehmet Ali Uysal, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Müzik ve Güzel Sanatlar Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Sanatçı 2009 yılından itibaren Pi Artworks tarafından temsil edilmektedir. Katıldığı önemli sergiler ve rezidans programları arasında Fransa’da katılmış olduğu “Le Vent Des Forets” isimli çağdaş Sanat Rezidans programı, Fransa’da Grand Hall de La Villette 53’te “Jeune Creation” isimli karma sergi, 2009’da Galeri Nev Ankara’da “Kayıp Gerçekliğin İzinde” isimli karma sergi, 2010 yılında Cer Modern Ankara’da yer alan “fasa fiso” ve “+Sonsuzluk” isimli karma sergiler ve 2010 yılında gerçekleşen Mardin Bienali yer almaktadır. Sanatçı aynı zamanda 2010 yılında Belçika’da ‘’Ten II’’ isimli büyük mandal heykelini yerleştirdiği Festival Cinq Saisons’a katılmıştır. Yapıtları Audi Koleksiyonu ve Jaidah Brothers Sanat Vakfı Koleksiyonu gibi birçok önemli koleksiyonda yer alan Mehmet Ali Uysal’ın, 2011’de Etemad Galeri Dubai’de “Mist” ve Q Contemporary Beyrut’ta “Malist”, 2010’da Pi Artworks’te “Tebdilibeden” ve “Askıda”, 2008 yılında Gallery Eigenheim, Almanya’da “Ex-libris” adlı kişisel sergileri gerçekleşmiştir. Gelecek sezon sanatçının yapıtları Umea’nın yanı sıra Londra’da da sergilenecektir.
.
.
.
.
.
.
.
source: nesrinesirtgencollection
Mehmet Ali Uysal | Peel
Perceiving the gallery space as an artwork; to convert the ideology of the space perceived as a “white cube”, one must interfere with its structure. This space, together with the artwork exhibited within, has its own isolated values. Converting it into an artwork is more meaningful than creating a structure with a distinct status. This attitude which can be comprehended as a conflict with the gallery space, destroys the compulsory perception of a perfect space for the display of the artwork; on the one hand it interferes with the space and on the other it transforms it. It shifts from a perception of flawless emptiness to a space with surprises. By defining itself as an artwork, it becomes a structure rather than a sacred entity. During this process the possibilities within the space determine its course.
Smooth white walls can be perceived as the skin of the gallery. It ennobles each work within and transforms it into a flawless display. While doing so, it utilizes the white walls which create a sense of infinity. The walls are untouchable. The walls are its skin and the works inside, its make-up. And so begins a flashy exhibit. There are many studies done on this negative aspect which is usually attributed to galleries. These studies aim to break down the perception of perfection within the gallery space. Mehmet Ali Uysal’s method here is an attempt to bring a new meaning to its nature. While deconstructing the walls -the so called skin of the gallery- he deforms its flawless surface. Thus, by interfering with the sanctity of the space, he honors it by transforming it into a work of art.
From a different aspect, gallery spaces possess a nature that continuously erase traces of its history. In order to look perfect, evidence of experience are always destroyed. These spaces have a sterile and untouched feel to them. This imposes a distance between the space and the visitor. Mehmet Ali Uysal’s claim that the gallery space is a living entity, required him to emphasize these features. Thus, with the interventions to the gallery walls, he revives the space as a living entity. Each space transforms into a living organism and bearing witness to this, one can also perceive it as an artwork.
Mehmet Ali Uysal was born in Mersin in 1976 and currently teaches at the Department of Music and Fine Arts and at the Middle Eastern Technical University in Ankara. The artist is represented by Pi Artworks since 2009. Among his important exhibitions and residency programs are the Contemporary Art Residence “Le Vent Des Forets” in France, the group exhibition “Jeune Creation” which took place at Grand Hall de La Villette 53 in France, “In Search of Lost Reality: New Generation” which took place at Gallery Nev in Ankara (2009), “fasa fiso” and “+Infinity” at Cer Modern, Ankara (2010) and the 2010 Mardin Biennale. He also participated in Festival Cinq Saisons in Belgium (2010). Mehmet Ali Uysal’s recent selected solo exhibitions are ‘’Mist’’ at Etemad Gallery, Dubai (2011) and ‘’Malist’’ at Q Contemporary, Beirut (2011), “Suspended’’ and ‘’Tebdilibeden’’ (2010) at Pi Artworks, Istanbul, ‘’Ex-libris’’ at Gallery Eigenheim, Germany (2008). Many of his works have been included in significant local and international collections such as the Audi Collection and Jaidah Brothers Art Foundation Collection. Uysal’s work will be exhibited in London and Umea next season.